Bu yazıyı Planet Green’in internet sayfasında
okumuştum. Sara Novak tarafından hazırlanan yazıda, insana tokluk hissi
vermeyen ve yedikçe acıktıran gıdalar listeleniyor. Bu gıdaların çoğu aslında
zararlı olarak bildiğimiz gıdalar. Bu zararlarının üzerine bir de yedikçe
acıktırıyor oluşları belki onlardan uzak durmamıza daha fazla yardımcı olabilir
diye düşündüm.
“Yedikçe Acıktıran
Gıdalar
Bazı gıdaları ne kadar tüketirseniz tüketin kendinizi
doymuş hissetmezsiniz. Yıllar içinde sağlıklı gıdaların sizi tok tuttuğunu,
işlenmiş gıdalar ve abur cuburların ise sanki hiçbir şey yememişsiniz gibi aç
hissettirdiğini öğrendim. Bunun nedeni gıdaların işlenme sürecinde besleyici
değerlerinin büyük bölümünü yitirmeleri.
Ne kadar iradeli davranmaya çalışırsanız çalışın bazı
gıdalar bağımlılık yapıyor. Bunları yediğinizde kendinizi kötü hissetmenize
rağmen yemeye engel olamıyorsunuz. Tabi ki kendinizi engelleyebilirsiniz çünkü
kimse size bunları mutfak masasına bağlayarak yedirmiyor ama ne demek
istediğimi anlıyorsunuz.
Peki, bu gıdalar hangileri? Açlık hissettiğinizde
hangi gıdalardan uzak durmanız gerekiyor?
1. Sakız
Mide salgılarını uyaran sakız
tükürük salgısı üretilmesine neden olur. “Faddiets.com” sitesine göre, sakız
çiğnenmesi sırasında üretilen tükürük mideye gider ve mideye sindirmesi gereken
gıda olduğu yönünde yanlış bir sinyal göndererek sizi daha fazla acıktırır.
2. Diyet İçecekler
İçeceklerin üzerinde
“diyet” ibaresinin bulunmasına kanmayın. Araştırmalar diyet içeceklerin sizi
acıktırdığını kanıtlıyor. San Diego UT Sağlık Bilimi Merkezi’nde obezite
araştırmacısı olarak görev yapan ve bu konuda yayınlanmış çalışmaları bulunan
Sharon Fowler, CBS News’e verdiği bir mülakatta, yapay tatlandırıcıların iştahı
tetiklerken, normal şekerin aksine açlığı bastırmadığını söylemiştir. Fowler’a
göre, tatlandırıcılar insana tokluk hissi veren beyin hücrelerinin çalışmasını
da engelleyebilmektedir.
3. Mısır Şurubu
Aşırıya kaçılmadığı
takdirde mısır şurubuyla yapılmış gıdaların zararlı olmadığı iddia
edilmektedir. Mısır şurubu kullanılan ürünlerle ilgili esas sorun ise aşırıya
kaçmamanın neredeyse imkansız olmasıdır. Mısır şurubu metabolizmanın akışına
müdahale ederek, yemenin durdurulamamasına neden olmaktadır. Mısır şurubu
vücutta leptin hormonunun tutulumunu azalttığı için açlık duygusu kontrol
edilememektedir. Leptin, insana doyduğunu bildiren ve yemeyi durdurmasını
söyleyen son derece önemli bir hormondur.
4. Dondurulmuş Yemekler
Dondurulmuş yemekler,
özellikle bunların diyet olanları insanı doyuracak yeterli kaloriyi içermezler.
Ayrıca bu tür yemekler posa açısından da yetersizdir ve bunlarda midede
genişleyecek yeterli meyve ve sebze bulunmamaktadır. Daha önce de belirtildiği
gibi, gıdaların işlenmesi besleyici unsurlarının kaybolmasına neden olmaktadır.
Dondurulmuş yemekler mutlaka tüketilecekse bunların yanına salata veya meyve ve
sebze gibi gıdaların eklenmesi gerekmektedir.
5. Hamur İşleri
Her ne kadar lezzetli
olsalar da, hamur işleri pek doyurucu gıdalar değildir. İçinde lif bulunmayan
beyaz şeker ve beyaz unun besleyici değeri yoktur. Yediğinizde sizi bir anda
tepeye çıkartan hamur işleri, kısa bir süre sonra ilk başta olduğunuzdan daha
aç hissetmenize neden olur. Ve bu oldukça hızlı bir süreçtir. Hamur işleri
tüketilecekse tam tahıllarla yapılmış olanları tercih edilmeli ve hamur işleri
mümkün olduğunca az şeker eklenerek yapılmalıdır.
6. Şekerli
Kahvaltı Barları
Protein bakımından güçlü
olmadıkları ve az şekerle imal edilmedikleri sürece kahvaltı barlarının hamur
işinden bir farkı yoktur. Yüksek derecede işlenmiş ve şeker içeren bu ürünler,
doyma konusunda bir kestirme yol olarak cazip gelebilir ama aslında sizi
doyurmazlar. Günümüzde kaliteli ve organik barlar bulmak mümkün olsa da,
kahvaltı yapmak yine de en iyi seçenektir. Meyve, bal, fıstık ezmesi veya
hindistan cevizi sütü eklenmiş yulafla daha sağlıklı bir kahvaltı yapılabilir.
Sara Novak, Planet Green”
Sağlıklı beslenmenin doğal gıdalarla
gerçekleştirilebileceğine inanan birisi olarak, yazıda bahsedilenlere
katıldığımı söylemeliyim. Özellikle yapay tatlandırıcılar ve mısır şurubu
konusuna bir süredir kafa yoruyorum zaten. Şeker tüketiminin zararlarına
alternatif olarak sunulan yapay tatlandırıcıların son derece zararlı olduğuna
inanıyorum. Diyet etiketi olan hiçbir ürünü kullanmıyorum. Ama yapay
tatlandırıcıdan uzak durmak hiç de kolay değil aslında. Geçen sene çocuk
doktorunun tavsiyesi üzerine besin desteği olarak çocuklara multi-vitamin tarzı bir şurup almak istedim. Bu tür
şurupların içeriğini okuyunca hemen hepsinde bir tür, bazen birden de fazla
yapay tatlandırıcı bulunduğunu gördüm. Aspartam, sakarin ya da benzeri yapay
tatlandırıcılar içermeyen sadece bir şurup bulabildim. Diğer çocuk ilaçlarının
durumu da çok farklı değil, çocuklar için üretilen, en azından benim içeriğini
okuduğum pek çok ilaca yapay tatlandırıcı ekleniyor. Bu konuyu çocuk doktoruna
açınca, o da şaşırdı. Çocuklar için üretilen ilaçlara ve vitaminlere yapay
tatlandırıcı konulmasına nasıl izin verildiğini anlayamıyorum.
Üzerinde şekersiz yazan yiyecek ve içeceklere
iyice dikkat etmek lazım çünkü onlarda da yapay tatlandırıcılar var. “Şekersiz”
etiketi tam bir aldatmaca bana göre. İnsanların zayıf kalma isteği bu şekilde
istismar ediliyor. Açlık duygusunu gidermeyen yapay tatlandırıcılı gıdalar kilo
aldırmazmış algısı yaratılıyor. Ben çevremde diyet ürünler kullanarak kilo
vermiş kimseyi görmedim üstelik.
Yazıda tüketildikçe acıktıran gıdalar
arasında sıralanan mısır şurubu da son yıllarda gıda sektöründe giderek daha
fazla kullanılan bir katkı ve mısır şurubu kullanılmayan çikolata, tatlı ve
içecek bulmak bayağı çaba gerektiriyor. Meyve sularının çoğunda, asitli
içeceklerde, ambalajlı kek, çikolata, bisküvi, dondurma gibi birçok üründe
mısır şurubu kullanılıyor ve maalesef bu ürünlerin en büyük hedef kitlesi
çocuklar.
Yazının bence en önemli tespitlerinden biri
olan “gıdalar
ne kadar işlenirse, doyurucu olma özelliklerini o kadar yitirirler” ilkesine
kesinlikle katılıyorum. İşlenmiş gıdalarla beslenemediğimiz gibi bir de
doyamıyoruz. Bunlardan uzak durmanın ilk adımı ne yediğimizi bilmek, bunun için
de satın aldığımız ürünün içeriğini okumak gerekiyor. Zaten masum görünen bir
çikolatanın veya dondurmanın içinde ne kadar çok katkı maddesi olduğunu görünce
insanın eli bunları almaya gitmiyor, hele çocuklarımıza yedirmek iyice imkansız
hale geliyor.
ben bu listeye elmayı eklerim direkt
YanıtlaSil