Ankara’da bilimsel yöntemlerle doğal
tarım yapılan Tahtacıörencik Köyü’nün varlığından birkaç sene önce üye olduğum
Doğal Bilinçli Beslenme Grubu (şuradan ulaşabilirsiniz) sayesinde haberdar olmuştum. Bir
süredir başta et olmak üzere, köyden ürün alışverişi de yapıyorum. Ama gidip
görme fırsatım olmamıştı. İşte bu fırsatı geçtiğimiz günlerde DBB tarafından
yapılan bir organizasyon sayesinde yakaladım.
Köydeki gezinin detaylarına geçmeden,
Tahtacıörencik hakkında biraz bilgi vermek gerekir diye düşünüyorum. Ankara'nın
Güdül ilçesine bağlı Tahtacıörencik Köyü’nde uzun bir süredir
gerçek anlamda ve bilimsel yöntemlerle doğal tarım ve hayvancılık yapılıyor.
Köyde bu konuda ilk girişimi ODTÜ
öğretim üyelerinden ve doğa/ekolojik yaşam aktivisti Ceyhan Temürcü başlatmış
ve muhtar Necati Duran'ın da desteğiyle Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kollektifi
(TADYA) isminde bir oluşum kurulmuş. Bu oluşum zaman içerisinde köy halkının
önemli bir kısmını da içine alarak genişlemiş ve ürün çeşitliliği ve miktarı
artmış. Meyve ve sebzenin yanı sıra et, yumurta, süt ve süt ürünlerini de
kapsayan bir çerçeveye oturmuş.
Köyde tarımsal üretimin su ihtiyacı,
hiçbir kirliliğe maruz kalmamış Süvari Çayı’ndan karşılanıyor. Köylüler bu
yüzden Süvari Çayı’na hidroelektrik santral kurulması projesine karşı
çıkıyorlar. Tarımsal arazilerin çoraklaşmasını, köyün doğal yapısının
bozulmasını istemiyorlar.
Ankara’da yaşayanlar Tahtacıörencik
Köyü’ne İstanbul otoyolunun Kızılcaham-Güdül gişesinden tali yola çıkarak
Yeşilöz - Güdül - Uruş üzerinden ulaşabilecekleri gibi, Ayaş yolunu takip
ederek de Güdül’e gelebilirler. Ankara’dan köye ulaşmak ortalama 1,5-2 saat
sürüyor.
Tahtacıörencik’e ulaştığınızda güzel
mimarisiyle dikkat çeken köyü gezebilir, Süvari Çayı kıyısındaki tarım
alanlarında dolaşabilir, su kenarında piknik yapabilir, konuksever köylülerle
sohbet edebilir ve önceden haber vermeniz kaydıyla yöresel yemekler
yiyebilirsiniz. (Burası gezi blogu değil ama bu hatırlatma işinize yarayabilir; köyde genel kullanıma açık kadın ve erkek tuvaleti
mevcut. )
Necati Amca, Elif'e bu ampul şeklindeki kiraz domateslerden 2 kg. kadar topladı sağolsun. |
Yabani üzümün bu kadar tatlı bir meyve olacağını tahmin etmemiştim. |
Doğal ürünler söz konusu olduğunda,
insanların aklına hemen “acaba çok mu pahalı” sorusu geliyor galiba. Ürünün
verimini, dayanıklılığını artırmak için kimyasal gübre ve ilaç kullanan
üreticilerin maliyetiyle, doğal koşullarda üretim yapan çiftçinin maliyeti bir
değil kuşkusuz. Ama ben doğal ürünlerin erişilemeyecek kadar pahalı olmadığını
düşünüyorum. Daha doğrusu bence bu bir öncelik meselesi, çocuklarıma doğal ve
sağlıklı şeyler yedirmek benim için tüm başka harcama kalemlerinden daha
önemli. Bu açıklamayı yapmışken, ürünlerin fiyatlarına da değineyim kısaca.
Hepsi aklımda değil ama hatırladıklarım şöyleydi; domates 3, salatalık 2,5,
bulgur 5, sarımsak 6, tomatillo 5 TL, yumurtanın tanesi ise 70 krş.
Yoğun bir aroması olan tomatilloyu (Meksika domatesi) ben çok sevdim. |
Tahtacıörencik’te yetiştirilen ürünlere
ulaşmak için tek seçenek köye gitmek değil bu arada. TADYA üreticileri her
hafta Pazar günü kurulan Ayrancı Organik Pazarı’na geliyorlar, Çarşamba günleri Çiğdem Mahallesi’ndeki Çiğdemim Derneği’ne ürün getiriyorlar, önceden
sipariş verdiğiniz ürünleri dernekten alabiliyorsunuz. Ön sipariş yöntemi
Ayrancı Pazarı için de geçerli; herhangi bir sürprizle karşılaşmadan,
ayırttığınız ürünlerinizi alabilirsiniz pazardan. Ayrıca toplu sipariş organizasyonlarıyla
ürünleri evlere de getiriyorlar. Bunun için soğutmalı bir araç alındı geçen
yıl. Her hafta çiğ süt dağıtımı yapılıyor abone olanlara. Ayrıca DBB Grubu'nun tüm üreticilerinde olduğu gibi, TADYA'dan da kargoyla adresinize ürün getirtebilirsiniz. Bu seçenek en çok Ankara dışında yaşayanlar için cazip olacaktır herhalde. Bütün bu dağıtım
seçeneklerinden haberdar olmak için en iyi yol DBB mail grubuna üye olmak. Gruba nasıl üye olunacağı şurada açıklanıyor.
Sizler de Ankara ve civarında
yaşıyorsanız, Tahtacıörencik’i günübirlik bir gezi güzergâhı olarak aklınızda
tutabilirsiniz. Sadece bu güzel köyü gezmek ve Süvari Çayı kıyısında dolaşmak
için bile gelinir buraya. Üstüne bir de tamamen doğal yöntemlerle yetiştirilmiş
köy ürünleri alışverişiyle ziyareti daha da işlevselleştirmek mümkün.
Sarı buğday unundan yapılan bazlama nefis. |
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder