DBB Grubu sayesinde haberdar olduğum
doğal ürün çiftliklerinden biri de Üç Elma’dır. Bazı ürünlerini tatma şansı
bulduğum çiftliğe bayramda iki günlük bir gezi organizasyonu düzenlendiğini
duyunca kaçırmak istemedim. İyi ki de öyle yapmışım, aslında yapmışsız demek
daha doğru çünkü ailece gittik Üç Elma’yı ziyarete. Böylece hem kısa bir
süreliğine Ankara’dan bizi uzaklaştıracak güzel bir tatil yaptık, hem Üç Elma
Çiftliği’nin özverili ve güleryüzlü sahipleri Keziban-Hüseyin Genç çiftiyle ve
kızları Güneş’le tanışmış olduk, hem de doğal beslenme ve gerçek gıda konusunda
ilk elden birçok bilgi edinme şansını yakaladık. Yediğimiz güzel yemekler ve
çocukların dolu dolu eğlenmeleri de cabası.
Üç Elma Çiftliği, Çankırı’nın Yapraklı İlçesi’nin
Doğanbey Köyü’nde. Çiftliğin Ankara’ya uzaklığı yaklaşık 2,5 saat.
Genç Ailesinin doğal tarım serüveni
2000 yılında başlamış. Ankara’da yaşayan aile, Hüseyin Bey’in emekli olmasıyla
birlikte memleketleri Çankırı’ya, daha doğrusu Keziban Hanım’ın köyü olan Doğanbey’e
göç etmişler. Geliş o geliş, o günden beri bu güzel köyde yaşamlarını
sürdürüyorlar. Bilimsel ve doğal yöntemlerle tarım yapan Genç Ailesinin bu
faaliyetleri onları DBB ve Slow Food İstanbul gibi gruplarla buluşturuyor.
Genç ailesinin ürün yelpazesi bir hayli
geniş. Tarla ve bahçelerinde yetiştirdikleri ürünleri doğrudan tüketiciyle
buluşturdukları gibi, kendi mahsullerini işleyerek de sunuyorlar. Tabii ki bunu
da geleneksel ve doğal yöntemlerle yapıyorlar. Salça, pekmez, sirke, marmelât, erişte,
bulgur, un, üzüm suyu, tuz çiftliğin işlenmiş ürünlerinden bazıları. Sebze-meyve
grubunda ise elma, domates, kırmızı lahana, kabak, biber gibi birçok ürün
sayılabilir.
Üç Elma’da yetiştirilen veya hazırlanan
ürünlerde kimyasal ilaç kullanılmıyor. Doğal besinlere ulaşmanın herkesin hakkı
olduğuna inanan Genç Ailesi, üretim süreçlerini herkesle paylaşmaya da açık. Genç
Ailesi doğal beslenme meselesine bir tarafta üretici, diğer tarafta tüketicinin
yer aldığı salt ticari bir etkileşim olarak bakmıyor. Bilginin paylaşılması ve aktarılması
da önemli onlar için. Onlar işe böyle bakınca, biz de öğrenmeye istekli olunca
birçok yeni şey öğrendik gezimiz boyunca.
Hava çok elverişli olmamasına rağmen,
yağmurdan fırsat bulduğumuzda meyve bahçeleri ile bostanlarını da gezdirdiler
bizlere. Birkaç çeşit elma yetiştiriyorlar ama bence en güzeli Amasya elması.
Kokulu, sulu ve lezzetli elmaları hem topladık, hem yedik. Çocuklar elma
toplama işine bayıldılar.
Çiftlikte kaldığımız sürece yediğimiz
nefis yemeklerden bahsetmemek olmaz. Bu lezzetlerin sorumlusu da Keziban Hanım.
Kızılcık marmeladı, üveyik buğdayından yapılmış yufka ekmek ve erişte, tarhana
çorbası ve kavurma aklımızda en çok kalanlar. Tabi kızımın kaç dilim istediği
sorulduğunda eliyle beş işareti yapacak kadar çok sevdiği baklava var bir de.
Genç Ailesi’nin evlerinde beş tane
konuk odası var. Biz üç aileydik ama Hüseyin Beyin anlattığına göre çok daha
kalabalık grupları da ağırlamışlar evlerinde. Biz dört kişi rahatça kaldık bir
odada. Akşamları serin olduğu için soba keyfi de yaptık.
Çocuklar için epey eğlenceli bir gezi
oldu. Ördekleri beslediler, Hüseyin Bey’in onlar için hazırladığı kerpiçle
çamura batma haklarını sonuna kadar kullandılar, köydeki diğer çocuklara özenip
çatpat keyfini (babalarının gözetiminde tabi) bile yaşadılar. Kedilerini evde
bırakan bizim çocuklar için Güneş’in Buğday ve Mısır isimli kedileri yepyeni
bir eğlence kaynağı oldu. Kediler saklansa da bizimkiler yılmadan onları takip
ettiler.
Çamurla oynamak çocuklar için gezinin en eğlenceli bölümlerinden biriydi. |
Salça, bulgur, un ve pekmez gibi
gıdalar hakkında da bilgi verdi bize Genç Ailesi. Ama onların hepsini bir
yazıya sığdıramadım. Çiftlik ve orada yetiştirilen ürünler hakkında daha fazla
bilgi almak isterseniz Üç Elma’nın internet sitesine şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz,
ayrıca DBB linki de şurada.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder