Sağlıklı
beslenmenin ilk adımı sağlıklı ve doğal gıdalar tüketmek, yemekleri sağlıklı ve
doğal malzemelerle hazırlamak. Peki bu tek başına yeterli mi? Ne yazık ki,
kimyasalların hayatımızın her alanına girdiği bu çağda bu soruya güçlü bir
“hayır” demek gerekiyor. Çünkü sağlıklı ve doğal gıdalar almak kadar, onları
sakladığımız, pişirdiğimiz, servis ettiğimiz kaplara da dikkat etmemiz
gerekiyor. Aslında zararlı maddeler içeren mutfak gereçleri hakkında artık daha
fazla şey biliyoruz. Birçok bilimsel araştırma yapılıyor bu konuda ve bunların
sonuçlarıyla ilgili haberler alıyoruz. Mesela, son birkaç senede teflonun
içeriğindeki PFOA maddesi ile plastikte bulunan BPA maddesinin kansorejen
etkilerinin yanı sıra, hormon düzenimiz üzerinde de olumsuz etkileri bulunduğunu
öğrendik.
BPA’yla ilgili öğrendiklerimin bendeki
en net etkisi plastikten tamamen soğumak oldu. Öyle ya, bugün BPA keşfi
yapıldı, yarın bir gün başka neler bulunacaktı kim bilir? Doğaya dost olmayan plastik, insana
dost olabilir miydi? Böylece evimizi plastikten arındırma operasyonu
başladı. Ama hayatın
içine bu kadar yayılmış plastiğin ayağını evden tamamen kesmek hiç kolay bir
şey değil. Yine de bir yerden başlamak gerekiyordu. Önce yıpranmış ne kadar
plastik varsa attım. Sonra plastiğin yerine alternatif olarak kullanabileceğim
şeyleri düşündüm. Alternatifi varsa plastik olanını kullanmamaya karar verdim,
plastik makarna süzgecini attım, çelik süzgeç aldım. Plastik sürahiyi cam
olanla değiştirdim. Çocuklar için alınmış ne kadar bardak, suluk, tabak varsa
hepsini attım, cam kâselerde, porselen tabaklarda yedirdim yemeklerini. Kızıma
cam biberon aldım. Evet, onun da emzik kısmı plastik ama dediğim gibi tamamen
hayattan çıkarmak pek mümkün değil. Bu arada plastiğin sıcak maddelerle
birlikte daha zararlı olduğunu öğrendim. Bunu öğrendiğimden beri plastik kapta
pirinç ıslatmıyorum, sıcak hiçbir şey koymuyorum. Şu anda plastiği sadece soğuk
şeyleri saklamak için kullanıyorum. Buzdolabı poşetlerini kullanıyorum mesela
bir şeyler saklamak için ama sıcak bir şey koymuyorum. Oğlumun beslenme
çantasında plastik kap kullanıyorum çünkü cam işlevsel olmuyor. Beslenmesine
sıcak bir şey koymadığım için içim biraz rahat ama beslenme kaplarının kaliteli
metal olanlarını bulursam değiştireceğim. Kuru gıdaları cam kavanozlarda veya
bez torbalarda saklıyorum. Getirttiğim bazı gıdalar plastik kaplarda geliyor,
salça, nar ekşisi, pekmez filan gibi. Bunları cam kaplara aktararak
kullanıyorum. Yani plastiğin yerine geçebilecek seçenekler bulduğumda mutlaka
kullanıyorum.
Zararlı etkileri plastik kadar
kamuoyuna yansıyan bir diğer madde de teflon sanırım. Son birkaç yılda gündeme
geldi böyle haberler. Önceden benim evimde de vardı teflon tencere ve tavalar
haliyle. Çizilmesin diye itinalı kullanıyordum ama bir süre kullandıktan sonra
çiziliyorlardı. Teflonun zararları gündeme gelmeye başladıktan sonra, kullanmak
istemedim elimdekileri. Ama teflonun yerine geçebilecek yapışmaz bir alternatif
bulmak birkaç sene önce o kadar kolay değildi. Seramik tava ve tencereler her
yerde bulunmuyordu. O yüzden bir süre sadece çelik tencere ve tava kullandım.
Ama seramik ürünler çoğalınca hemen bir pilav tenceresiyle bir tava aldım.
Sonra seramik tavalarımın sayısı arttı. Onlar da aynı teflon gibi yapışmama
özelliğine sahip oldukları için kullanımları pratik. Yani, kek kalıbı hariç teflon
tamamen, plastik ise büyük ölçüde çıktı evimizden. Kek kalıbında alternatif
arayışlarım sürüyor. (27 Ocak 2013 tarihli not: Kek kalıbı işini de çözümledim nihayet. Seramik kaplama kek kalıpları aldım, hem de öyle uçuk fiyatlara filan değil.)
Bu arada, sağlıklı pişirme araçları,
pişirme ve saklamada neyin kullanılması veya kullanılmaması gerektiği konusunda
okuduklarımdan ve izlediklerimden birçok şey öğrendiğimi söyleyebilirim.
Zararlı olduğu iddia edilen bir maddenin, aslında zararlı olmadığını söyleyen
kesimler de olabiliyor tabi ama bunların bu tür malzemeleri üreten firmaların
akıl bulandırmak amaçlı lobi faaliyetleri olduğunu düşünüyorum. İnsan sağlığı
söz konusu olduğunda şüphe esas olmalıdır. Bir maddenin zararlı olduğuna dair veriler
ortaya çıkmaya başlamışsa, aksini ispat eden kapsamlı ve uzun vadeli bilimsel
araştırmalar yapmadan, onun zararsızlığına insanları ikna etmeye çalışmak hiç
ahlaki bir tutum gibi gelmiyor bana. Maalesef gıda sektöründe olan da
tam olarak bu, insanların kafasını bulandırarak kendileri için sağlıklı
tercihler yapmalarını engellemek.
Mutfak araç-gereçlerinde kullanılan
malzemeler hakkında öğrendiklerimi aşağıda kısa maddeler halinde sıraladım. Ama
önce, bunların bir uzman görüşü değil, sağlıklı beslenmek isteyen, aynı zamanda
doğaya dost malzemeler kullanmayı hedefleyen bir amatörün okudukları,
dinledikleri ve gözlemlediklerinden çıkardığı sonuçlar olduğunu unutmayın.
- Teflon, alüminyum ve melaminden yapılmış kapları, tava ve tencereleri, çaydanlıkları kullanmıyorum.
- Plastik bir şey kullanmak zorundaysam BPA’sız olmasına özen gösteriyorum. Buna damacana su da dahil. Evet, BPA’sız damacana üreten firma var ülkemizde. Ayrıca cam damacana üreten firmalar da var. Bunları tercih ediyorum.
- Damacana suyu bir şekilde halletsek bile, ev dışında pet şişede su tüketmeye çoğu kez mecbur kalıyoruz. Böyle durumlarda pet şişeleri güneşte bekletmiyorum. Arabanın içinde kesinlikle pet şişe bırakmıyorum. Yanımda taşıdığım yarım litrelik petleri aynı gün içinde tüketiyorum. Kısaca, kendimce zararlarını azaltacak önlemler almaya çalışıyorum.
- Tencere yemekleri için yalnızca çelik ve seramik tencere kullanıyorum. Dökme demirin de sağlıklı olduğunu biliyorum ama henüz alıp kullanmadım. Bir de adonize alüminyum diye bir malzeme var ama alüminyumun genel olarak pişirmede kullanılmasını sağlıklı bulmadığım için, ondan da uzak duruyorum.
- Toprak güveçlere ve pişirme kaplarına dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer doğal üretilmişlerse, bir sorun yok, ne de olsa en doğal malzeme olan topraktan yapılıyorlar. Ama piyasada satılan çoğu toprak kabın bir tür cilayla aşırı parlatıldığını biliyorum. Bir iki kez almaya niyetlendim, cila öyle güçlü görünüyordu ki vazgeçtim. Sonuçta pişirme esnasında ciladaki kimyasal maddelerin yemeğe geçme riski var. Ancak bildiğiniz eski usul güveçler ve toprak kaplar yapan bir yer varsa alınabilir diye düşünüyorum.
- Fırın kaplarında sağlıklı ve doğa dostu alternatifler daha çok sanki. Bir kere cam var, benim en çok tercih ettiğim malzeme. Fırın yemeklerinin çoğunda cam kullanıyorum. Onun dışında alüminyum olmayan fırın tepsileri ve çelik ızgara kullanıyorum fırında.
- Geleneksel mutfakta geniş yeri olan bakır pişirme kaplarını kullanmıyorum. Kalay meselesinden emin olamıyorum çünkü.
- Plastik kaplarda bakliyat ve pirinç ıslatmıyorum, hamur mayalamıyorum, turşu, salça, nar ekşisi, pekmez gibi yiyecekleri saklamıyorum. Sıcak hiçbir yiyecek ve içeceği plastik kapta tüketmiyorum. Evde damacanadan aldığım suyu cam sürahi ve şişelere koyuyorum.
- Plastikten
yapılmış kepçe, spatula gibi servis gereçlerini kullanmıyorum. Servis
gereçlerinde paslanmaz çelik, ve tahta tercih ediyorum. Ama tahta mutfak
gereçlerinin doğal olduğundan emin olmanız gerekir. Piyasada satılanların
birçoğu cilalı. Şimşir olanlar ve cila kullanılmadan yapılanlar tercih
edilmeli. Kesme için çelik ve seramik bıçak kullanıyorum.
- Kesme tahtalarında (aslında tahta değil platform demek daha doğru sanki) tahta ve plastik olanları tercih etmiyorum. Cam kesme platformu kullanıyorum. Bunun tek sorunu biraz kaygan olması ama zamanla alışıyorsunuz. Plastik ve tahta olanlar bıçak darbeleriyle zamanla aşındıkları için hem bakteri üremesine, hem de aşınan malzemelerin gıdalara geçmesine neden olabiliyorlar.
Merhaba, ben de yeni bir blog açtım ve sizin bahis ettiğiniz konulara da yer verdim. Yalnız olmadığımızı bilmek güzel.Elinize sağlık.
YanıtlaSilAyrıca çocuğunuzun beslenme çantasına üçgen içinde 5 ve altında PP yazan plastikleri kullanabilirsiniz.Ben oğlumun su matarasını da içi cam dışı plastik olan bir matarayla değiştirdim.Esse' den almıştım.Kolay gelsin
Teşekkür ederim:)İnsanın yalnız olmadığını bilmesi gerçekten önemli. Bu arada blogunuz hayırlı olsun.Sizin de elinize sağlık.
YanıtlaSilKeki borcamda da pişirebilirsiniz, borcamı iyice yağladığınızda kesinlikle yapışmıyor :)
YanıtlaSilCamda da yapıyorum keki:-) Hatta öyle bir tarif de paylaşmıştım şu adreste: http://www.yemekyolculugu.net/2012/11/mini-tepsi-keki.html
YanıtlaSil