Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından küresel düzeyde ciddi bir halk sağlığı tehdidi olarak gösterilen antibiyotik direnci, genellikle antibiyotiklerin biz insanlar tarafından bilinçsiz kullanımı sonucunda oluşan bir durum olarak algılanıyor. Ama bu gerçeğin sadece bir bölümü. Evet, insanların antibiyotik tedavilerini yarım bırakmaları ya da antibiyotiklerin olur olmaz kullanımı antibiyotik direncinin gelişmesine neden oluyor. Bu önemli ve üzerinde durulması gereken bir sorun çünkü yine Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada yılda 440.000 ilaçlara dirençli tüberküloz vakası görülüyor ve 150.000 kişinin ölümüne neden oluyor.
Ne yazık ki antibiyotik direncinin tek nedeni bilinçsiz antibiyotik kullanımı değil. Bu sorunun beslenmeyle de yakından ilişkisi var. Endüstriyel çiftçilikte yaygın kullanılan antibiyotikler Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde antibiyotik direncinin gelişmesine neden olan faktörler arasında sıralanıyor. Antibiyotik verilmiş hayvanların ürünlerini tüketerek antibiyotik bileşenlerini ve antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiş mikroorganizmaları beslenme yoluyla vücudumuza alıyoruz. Ayrıca, endüstriyel çiftliklerin bulunduğu alanlarda hayvan atıkları toprağa antibiyotiklerde bulunan maddelerin karışmasına neden olarak hem insan, hem de çevre sağlığını tehdit eden bir durum yaratıyor.
Endüstriyel hayvan çiftliklerinde antibiyotik kullanımı, Dünya Sağlık Örgütü’nün "sorumsuz ve rasyonel olmayan şekilde antibiyotik kullanılması" olarak nitelendirdiği durumun bir örneği aslında. Bu çiftliklerde kârlılığı artırmak için hayvanları daracık kapalı mekanlara sıkıştırarak enfeksiyon riski artırılıyor, sonra da bu riski azaltmak için antibiyotik yüklemesi yapılıyor. Akılcı değil, değil mi? Değil tabi ki ama kazançlı, sanırım sektör için tek önemli kriter de bu. Bizler de iyi beslendiğimizi düşünerek et, süt, yumurta yiyoruz. Bu ürünleri mutlaka tüketmemizi öneren tıp çevreleri nedense, kaynağına göre bu ürünlerin insan sağlığına zarar verebileceğine pek değinmiyor. “Et yiyin, çocuklarınıza yedirin.” Mesaj bu. Ama her et, süt, yumurta aynı mı? Ağırlıklarını taşıyamayacak hale gelene kadar hormon ve yapay yemlerle şişirilen, antibiyotik yüklemesi yapılan havyaların etinden, sütünden, yumurtasından yarar görebilir miyiz gerçekten?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder