“Brokoli kanser yapıyor” Bu başlığı geçen haftanın
gazetelerini veya internet sitelerini takip eden herkes görmüştür sanırım.
Kanserle ilişkilendirilerek verilen gıda haberlerinin ilki olmadığı gibi,
sonuncusu da olmayacaktır bu haber. Tabi böyle spekülatif görünen bir iddia
ortaya atıldığında gündeme oturması ve üzerinde bir sürü tartışma yapılması da
kaçınılmaz oluyor. Ama bilgi brokoli kanser yapıyor düzeyinde kalınca, tepkiler
de “artık
neye inanacağımızı şaşırdık”, “bugün faydalı dediklerine yarın zararlı
diyorlar”dan öteye gitmiyor.
Gıdalarla ve beslenmeyle ilgili yeni şeyler öğrenmeyi hedefleyen biri olarak bu tarz haberleri gördüğümde, hemen ana kaynağa gidiyorum. Önce bizim medyanın haberi çevirdiği kaynağa, oradan da mümkünse araştırmanın metnine ulaşmaya çalışıyorum. Bu haberde de böyle yaptım. Ve benim öğrendiklerim bizim gazetelerimizde yayınlanandan farklıydı.
Böyle bir araştırmayı “brokoli kanser yapıyor”a indirgemenin nasıl bir
habercilik anlayışı olduğunu anlamıyorum. Gazetelerin haberleri dikkat çekecek
şekilde duyurmalarına itirazım yok ama dikkat çekmek başka bir şey, olmayan bir
şeyi söylemek bambaşka. Konu insan sağlığı olunca sektör hangisi olursa olsun,
sorumlu davranmak gerekiyor herhalde. Bu haberi okuyan insanların bunu bilgi
kabul edebileceğini düşünüp, ona göre vermek gerekiyor haberi. Ama maalesef
bizdeki uygulama bunun tam tersi. Doğru olmasa da spekülatif olanı öne çıkarıp,
dikkatleri çekmek amaç. Brokoli kanser yapıyor haberi sadece bir örnek, şu gıda
kanseri
önlüyor, anne sütü almayan bebeklerde zeka geriliği görülüyor gibi bir
sürü sağlık haberi veriliyor sorumsuzca.
Spekülatif sağlık haberlerinin insanlar üzerindeki etkisi de beni şaşırtıyor.
Doğruluğu çok şüpheli böyle başlıkları gördüklerinde insanlar okuduklarından
şüphe etmek yerine bilimden şüphe ediyorlar. Ve “ her gün yeni bir şey
söylüyorlar”, “bugün yararlı dediklerine yarın zararlı
diyorlar” gibi tepkiler veriliyor bu tür haberlere. Bu cümlelerle ifade
edilmek istenen galiba şu: “Sağlıklı besleneceğim diye kafa yormaya
gerek yok. Nasıl olsa bilgi sürekli değişiyor, ortada net bir şey yok.”
Zaten bence bu tür haberlerin en büyük zararı bu; sağlık ve beslenme konusunda
kafaların karışmasına ve bilimsel araştırmalardan şüphe duyulmasına neden
oluyorlar. Bazen de hastalıklardan koruyacak mucize gıdalar ya da ilaçlar
varmış algısı yaratıyorlar.
Dikkati asıl önemli konulardan uzaklaştırıp, boş gündemler oluşturdukları için
tepki duyuyorum bu tür haberlere. Gıda üretiminde, tarım ve hayvancılıkta
kullanılan katkı maddeleri, kimyasallar ve hormonların zararı artık herkes
tarafından biliniyor neredeyse. Evet, brokoli kansere neden olabilir ama zirai
ilaçlara maruz kalmış, depolarda çeşitli kimyasallarla bekletilmiş brokoli
yapabilir bunu. Bu durumda bile bir kesinlikten söz edilemez tabi. Ama bu tür
haberlerde bunlara değinilmez, ekranlara çıkıp şunu tüketin, bunu tüketmeyin
diyen bazı tıp uzmanları kimyasal ilaçlardan ve katkılardan bahsetmezler
nedense. Brokoliyi tüketelim, yumurtayı her gün yedirelim çocuklara tamam da,
piyasadaki her brokoli, yumurta aynı mı?
Doğal ve sağlıklı beslenme bilincini
geliştirmeye çalışan birisi olarak, bugüne kadar öğrendiklerimden çıkardığım en
önemli sonuç; sağlığımızı korumanın en etkin yolunun doğal ve sağlıklı
gıdalarla dengeli beslenmek olduğu. Ve bu bütüncül çabada kestirme yollara,
mucize ilaçlara ve gıdalara yer olmadığı. Yani genel olarak sağlıklı
beslenmiyorken sadece vitamin alarak sağlığımızı koruyamayacağımızı
düşünüyorum. Besin desteği olarak satılan ve mucize ürünler olarak pazarlanan
antioksidanlar dahil hiçbir takviyeyi kullanmıyorum. Bu arada yanlış
bilgilerden kendimi koruyabilmek için sürekli bilgilenmeye çalışıyorum.
Spekülatif haberlere temkinli yaklaşıyor, sorumlu bilim insanlarının
söylediklerini dikkate alıyorum. Bilgi gerçekten insanı güçlendiriyor. Giderek
neyin doğru, neyin yanlış olduğunu daha iyi ayırabiliyorsunuz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder