6 Kasım 2019 Çarşamba

Bitkisel Besinler Niye Güvenli Değil?


Bitkisel besinleri, bütün gıdalar arasında en güvenle yiyebileceğimiz grup olarak görürüm. Herhangi bir sebze, meyve, bakliyat ya da tahıl, kendi halinde olduğu sürece gıda güvenliği açısından et, süt ya da tereyağından daha az risklidir. Bir elmayı ele alalım mesela, uzun süre güneş altında bekletseniz de bozulmaz, sadece diriliğini kaybeder. Üzerindeki mikroorganizmaları yıkayarak temizleyebilirsiniz. Bozulduğunu net olarak gözlemleyebilirsiniz. Yumuşasa bile pişirerek yine kullanabilirsiniz. Diri görünmese de taze, bütün halindeki bir elmadan zehirlenmeniz zor bir olasılıktır; en azından şimdiye kadar öyle olduğunu düşünüyorduk.



Bitkisel besinler insanı zehirlemez diye bir kural yok tabi ki. Özellikle konserve gibi gıda saklama yöntemleri kaynaklı botulizm nedeniyle ölümle sonuçlanan vakalar yaşanabiliyor. Gerçi burada zehirlenmeye neden olan bitkisel besin değil, hazırlama sürecindeki bulaşma. Bazen dondurulmuş gıdalar kaynaklı vakalar da görülebiliyor. 2018 yılında Avustralya’da, kavundan bulaşan listeriya bakterisi nedeniyle çoğu yaşlı 22 kişi rahatsızlandı ve yedi kişi hayatını kaybetti.[1] Avustralya’da bir çiftlikten geldiği anlaşılan kavunlar toplatıldı ve kavunların geldiği çiftlik tedariği durdurdu. Aynı yıl yine Avustralya’da dondurulmuş nar tanelerinden kaynaklanan Hepatit-A bulaşması nedeniyle altı vaka bildirildi ve 64 yaşındaki bir kadın hayatını kaybetti.[2] Hastalığın Mısır’dan ithal edilen tane narlar nedeniyle bulaştığı anlaşılmış ve ürünler toplatılmış.  2006 yılında ABD’de ıspanak kaynaklı koli basili (E. coli O157) bulaşması nedeniyle 199 kişi hastaneye kaldırıldı ve üç kişi hayatını kaybetti.[3] Olay araştırıldığında ıspanakların geldiği çiftliğin bir sığır yetiştiricisinden kiralandığı anlaşıldı. Koli basili ıspanaklara sığır dışkısından geçmiş.

Ülke olarak biz ıspanak zehirlenmesiyle geçen günlerde tanıştık. İstanbul ve çevresinde ıspanak yedikten sonra çeşitli zehirlenme belirtileriyle 196 kişi hastanelere başvurdu. Olay hızla duyuldu; tarım ilacı zehirlenmesi gibi olasılıklar gündeme getirildi. Sonradan yapılan açıklamalarda zehirlenmenin ıspanağın içine karışan yabani otlardan kaynaklandığı söylendi. Ispanak meselesinden bir süre önce gündemde onun kadar yer almayan başka bir haberde, Kayseri’de bir ailenin nardan zehirlenerek hastaneye kaldırıldığını duyduk. Ne yazık ki ailenin en küçüğü dört yaşındaki kız çocuğu kurtarılamadı.

Nar da, ıspanak da zehirli olacağını aklımıza getireceğimiz gıdalar değil. Ama bu olayları yaşadık. Birini haberlerde sadece bir gün duyduk, ıspanak daha fazla gündemde kalmasına rağmen aklımızdaki sorular giderilmedi. Olayların nedeni anlaşılamadığı için alınabilecek en makul önlemin ıspanak yememek olduğunu düşündük.

Bu meseleyle ilgili aklımda birçok soru işareti var. Ispanak bir kültür bitkisi, bu iş için ayrılmış tarlalarda, tarımsal faaliyet sonucu üretiliyor. Konvansiyonel tarımda hem pestisit hem de herbisit, yani bitkisel zararlıları ve yabani otları öldürücü zirai ilaçlar kullanılıyor. Ispanak tarlasında o kadar ot üremesi ve bunun toplayanlar tarafından gözden kaçırılması zor görünüyor. Bazen yeşillik aldığımızda arasında tek tük yabancı otlar görürüz. Bunları ayıklayıp atarız. Gözden kaçırsak bile bu yabancı otlar miktar olarak çok azdır. Tarladan toplayanın ve evde tüketenin bu kadar yabani otu gözden kaçırması mümkün mü? Tabi bunu ıspanakların açık halde satıldığını varsayarak söylüyorum. Konuyla ilgili birçok şey okuduğum halde ıspanaklar paketli mi açık mı satılıyor anlamadım. Paketli ıspanaksa yabani otun içinde çok miktarda bulunması ve bunun anlaşılmaması mümkün. O zaman da akla başka endişe verici soruluyor geliyor. Birileri ıspanağın içine yabani otu bilerek mi karıştırdı gibi.

Tarım ilacının zehirlenmelere neden olma olasılığının zayıf olduğu pek çok uzman tarafından söylendi. Tarım ilaçlarının sağlığa zararlarını uzun vadede görüyoruz. Ani zehirlenme belirtilerine neden olacak kadar tarım ilacına maruz kalmış bir sebzeyi ilaçlayanların da etkilenmiş olması gerekmez mi? Konvansiyonel tarımda zirai ilaçlar yaygın kullanılıyor ve maalesef ülkemizde bunların kullanımına ilişkin soru işaretleri zaman zaman hepimizde oluşuyor. Yine de ilaca maruz kalan ürün bizlere ulaşana kadar zaman geçiyor, sonra o ürünü yıkayıp kullanıyoruz. Zirai ilaçtan değil aşırı gübrelemeden kaynaklanabileceğine dair açıklamalar da yapıldı. Ispanakta aşırı gübreleme sonucu açığa çıkan nitritin de zehirleyici etkileri olabileceği belirtildi.

Ülkemizde yaşanan ıspanak zehirlenmesi ABD’de 2006’da yaşanan koli basili salgınına benzemiyor. Zehirlenme belirtileri aynı değil. ABD’deki salgından ıspanağı çiğ yiyenler etkilenmiş. Pişirilen ıspanakta bakteri ölüyor. Bizdeki vakalarda ıspanak zaten pişirilerek kullanılmış.

Gıda konusunda öğrenmeye meraklı birisi olarak nar ve ıspanak zehirlenmesiyle ilgili rastladığım her haberi, her açıklamayı okudum. Yine de aklımdaki sorulara yanıt bulabildiğimi söyleyemem. Nar zehirlenmesi daha çok bir iddia gibi, herhalde adli bir incelemenin ardından kesin sonuç alınabilecek. Beklemiş nardan olduğuna dair açıklamalara denk geldim ama nar bütün halde uzun süre bekletilebilecek bir meyve. En kötü ihtimalle bozulur, o zaman da tüketilmez. Bütün bir aileyi hastanelik edecek ve birinin yaşamına mal olacak bir bozulmayı yiyenler fark etmemiş olabilir mi?

Ispanak zehirlenmeleri konusunda şu anda toplumsal bir kaygı yaşadığımızı söylemek yanlış olmaz. Korku ve panik dalgası geçene kadar muhtemelen pek çoğumuz ıspanaktan uzak duracağız. Peki çözüm bu mu? Yarın başka bir bitkide benzer bir şey yaşamayacağımızdan emin olabilir miyiz?

Bu tür olaylar yaşandığında neden olduğuna ve kapsamına ilişkin yeterli bilgi bulunmayınca gıdanın tümüne güvenimizi kaybediyoruz. Bir süre panik havasında yaşıyor, sonra konuyu unutuyoruz. Başka bir gıda krizi ortaya çıkıp yeni bir endişe dalgasına neden olana kadar. Sorunun temel nedeninin kendi ellerimizle kurduğumuz gıda sistemi olduğunu fark etmiyoruz. Ne çiftçiler yetiştirdikleri ürünün başka insanların gıdası olduğunun farkındaymış gibi görünüyor, ne de biz tüketiciler gıdamızla gerçekten bağ kurmak istiyoruz. Sistemin yapısına değinmeden hangi gıda sağlıklıdır tartışmaları yapıyoruz. Yetiştiği toprağı çoraklaştıran, çevresindeki canlı hayata zarar veren bir gıdanın bizi besleyebileceğini düşünüyoruz. Konunun özüne bakmadığımız için giderek sıklığı artan gıda meseleleriyle kendimizce başa çıkmaya çalışıyoruz.    



[1] “Rockmelon listeria investigation finds outbreak that killed seven largely caused by dust storms”, https://www.abc.net.au/news/2018-10-11/listeria-rockmelon-report-finds-outbreak-caused-dust-storms/10365636
[2] “Pomegranate contamination kills woman in Australia”, https://www.bbc.com/news/world-australia-44378911
[3] “FDA warns US consumers not to eat spinach after E coli outbreak” https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1584385/

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder