12 Mart 2019 Salı

Havuçlu Brüksel Lahanası


Kendimi neredeyse eksiksiz bir sebze sever olarak tanımlayabilirim. Çok insana iştah açıcı gelmeyen kereviz, lahana, enginar, brokoli, pırasa gibi sebzelerin hepsini severim. Sevmek derken, burun kıvırmamak ya da karşıma çıkınca itiraz etmemeyi kastetmiyorum. Sebzeyi gerçekten severim ve ararım. Ama istisnalar da var tabi. İstisna deyince ilk aklıma gelen de Brüksel lahanası. Çeşitli kereler denememe rağmen, lezzetiyle aklımda yer eden bir sebze olamamıştı.


Brüksel lahanasıyla ilişkimi yardımcımız değiştirdi. Bir sohbet sırasında Brüksel lahanasını sevmediğimi öğrenince, güzel bir tarifi olduğunu söyledi. Hemen denedik tabi. Gerçekten söylediği gibi lezzetli bir tarifti ve benim bu sebzeye bakışımı değiştirdi. Kendim pişirdiğim zaman arkadaşlarıma da tattırdım, onların da bakışının değiştiğini söyleyebilirim.

Brüksel lahanası kökü oldukça eskiye dayanan bir sebze. 13. yüzyılda Brüksel’de görüldüğü için bu ismi alıyor, yani Brüksel lahanası bizim kullandığımız bir isim değil, başka dillerde de bu isimle anılıyor.

Bu kadar köklü bir sebze olmasına rağmen popülarite durumu yüzyıllardır pek değişmemiş. Tarihçesine bakarken yabancı sitelerde bazı yazılara denk geldim, hepsi de Brüksel lahanasının sevilmeme kaderini değiştirecek tarifler verme iddiasındaydı. Aslında lezzetle ilgili sorunun Brüksel lahanasının aşırı pişirilmesinden kaynaklandığı söyleniyor. Fazla pişirilince içeriğindeki kükürt açığa çıkıyor, bu durum kokusunu ve tadını etkiliyor. Ama Brüksel lahanasını çiğ tüketmek de bir seçenek değil çünkü lezzeti kötü ve sindirimi zor. İşin kilit noktası, aşırı yumuşatmadan ya da çiğ bırakmadan doğru ayarda pişirmek.

Bendeki tarifte de pişme süresi uzun değil ama bir gizli silahı daha var; domates sosu. Gerçekten domates sosu bu sebzenin keskinliğini dengeliyor ve tadını yumuşatıyor.

Brüksel lahanası yemeği için uzun bir giriş yazısı olduğunun farkındayım ama ben sevdim, başkaları da sevebilir düşüncesiyle öğrendiklerimi aktarmak istedim. Keskin tadı ve kokusundan dolayı bu faydalı sebzeye mesafeli yaklaşıyorsanız, bir de bu şekilde denemenizi öneririm.

Malzemeler (4-6 kişilik)
850 gram Brüksel lahanası (Yaklaşık 25-30 tane)
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet kuru soğan
4 diş sarımsak
4 adet orta boy havuç
1 tatlı kaşığı toz zerdeçal
Bir tutam karabiber
1 yemek kaşığı domates salçası
250 ml. domates sosu (Bir su bardağından biraz fazla)
100 ml su (Yarım su bardağı)
Tuz

Üzeri için
Arzuya göre ekstra domates sosu

Yapılışı
1. Brüksel lahanasını hazırlamak için kolay çıkan ve varsa sararmış dış yapraklarını soyun. Her bir lahananın üst kısmına bıçakla artı şeklinde kesik atın. Sonuna kadar kesmeyin, sadece yuvarlak kısmının biraz açılmasını sağlayın. Brüksel lahanalarını su dolu bir kapta bekletin.


2. Kuru soğanı soyup yemeklik doğrayın veya rendeleyin. Sarımsakları soyup rendeleyin. Havuçları da soyup rendeleyin.
3. Yemeği pişireceğiniz tencereye zeytinyağını koyup ısıtın. Kuru soğan, zerdeçal ve karabiberi ekleyin, arada karıştırarak kavurun. Soğanın rengi değişince havucu ekleyin ve kavurmaya devam edin.
4. Havuç yumuşayınca sarımsak ve salçayı ekleyin, kısa bir süre daha kavurun.
5. Brüksel lahanasının suyunu süzün ve tencereye ekleyin. Rengi dönene kadar karıştırarak beş dakika kadar kavurun.
6. Domates sosu ve suyu ekleyin. Orta ateşte tencerenin kapağı kapalı şekilde arada karıştırarak suyunu çekene kadar pişirin.
7. Ocağı kapatınca tuzunu ayarlayın. Arzuya göre ilave domates sosuyla servis yapın.

Notlar:
- Bu yemeği mevsiminde domates sosu yerine taze domatesle de pişirebilirsiniz.
- Brüksel lahanalarını yuvarlak kısmından hafifçe kesmek pişmesini kolaylaştırıyor. İri olanlar varsa onları ikiye bölerek kullanabilirsiniz.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder