Kendimi neredeyse eksiksiz bir
sebze sever olarak tanımlayabilirim. Çok insana iştah açıcı gelmeyen kereviz,
lahana, enginar, brokoli, pırasa gibi sebzelerin hepsini severim. Sevmek
derken, burun kıvırmamak ya da karşıma çıkınca itiraz etmemeyi kastetmiyorum.
Sebzeyi gerçekten severim ve ararım. Ama istisnalar da var tabi. İstisna
deyince ilk aklıma gelen de Brüksel lahanası. Çeşitli kereler denememe rağmen,
lezzetiyle aklımda yer eden bir sebze olamamıştı.
Brüksel lahanasıyla ilişkimi
yardımcımız değiştirdi. Bir sohbet sırasında Brüksel lahanasını sevmediğimi öğrenince,
güzel bir tarifi olduğunu söyledi. Hemen denedik tabi. Gerçekten söylediği gibi
lezzetli bir tarifti ve benim bu sebzeye bakışımı değiştirdi. Kendim pişirdiğim
zaman arkadaşlarıma da tattırdım, onların da bakışının değiştiğini
söyleyebilirim.
Brüksel lahanası kökü oldukça
eskiye dayanan bir sebze. 13. yüzyılda Brüksel’de görüldüğü için bu ismi
alıyor, yani Brüksel lahanası bizim kullandığımız bir isim değil, başka
dillerde de bu isimle anılıyor.
Bu kadar köklü bir sebze olmasına
rağmen popülarite durumu yüzyıllardır pek değişmemiş. Tarihçesine bakarken
yabancı sitelerde bazı yazılara denk geldim, hepsi de Brüksel lahanasının sevilmeme
kaderini değiştirecek tarifler verme iddiasındaydı. Aslında lezzetle ilgili
sorunun Brüksel lahanasının aşırı pişirilmesinden kaynaklandığı söyleniyor. Fazla
pişirilince içeriğindeki kükürt açığa çıkıyor, bu durum kokusunu ve tadını
etkiliyor. Ama Brüksel lahanasını çiğ tüketmek de bir seçenek değil çünkü lezzeti
kötü ve sindirimi zor. İşin kilit noktası, aşırı yumuşatmadan ya da çiğ
bırakmadan doğru ayarda pişirmek.
Bendeki tarifte de pişme süresi
uzun değil ama bir gizli silahı daha var; domates sosu. Gerçekten domates sosu
bu sebzenin keskinliğini dengeliyor ve tadını yumuşatıyor.
Brüksel lahanası yemeği için uzun
bir giriş yazısı olduğunun farkındayım ama ben sevdim, başkaları da sevebilir
düşüncesiyle öğrendiklerimi aktarmak istedim. Keskin tadı ve kokusundan dolayı
bu faydalı sebzeye mesafeli yaklaşıyorsanız, bir de bu şekilde denemenizi
öneririm.
Malzemeler (4-6 kişilik)
850 gram Brüksel lahanası
(Yaklaşık 25-30 tane)
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet kuru soğan
4 diş sarımsak
4 adet orta boy havuç
1 tatlı kaşığı toz zerdeçal
Bir tutam karabiber
1 yemek kaşığı domates salçası
250 ml. domates sosu (Bir su
bardağından biraz fazla)
100 ml su (Yarım su bardağı)
Tuz
Üzeri için
Arzuya göre ekstra domates sosu
Yapılışı
1. Brüksel lahanasını hazırlamak
için kolay çıkan ve varsa sararmış dış yapraklarını soyun. Her bir lahananın
üst kısmına bıçakla artı şeklinde kesik atın. Sonuna kadar kesmeyin, sadece
yuvarlak kısmının biraz açılmasını sağlayın. Brüksel lahanalarını su dolu bir
kapta bekletin.
2. Kuru soğanı soyup yemeklik
doğrayın veya rendeleyin. Sarımsakları soyup rendeleyin. Havuçları da soyup
rendeleyin.
3. Yemeği pişireceğiniz tencereye
zeytinyağını koyup ısıtın. Kuru soğan, zerdeçal ve karabiberi ekleyin, arada
karıştırarak kavurun. Soğanın rengi değişince havucu ekleyin ve kavurmaya devam
edin.
4. Havuç yumuşayınca sarımsak ve
salçayı ekleyin, kısa bir süre daha kavurun.
5. Brüksel lahanasının suyunu
süzün ve tencereye ekleyin. Rengi dönene kadar karıştırarak beş dakika kadar
kavurun.
6. Domates sosu ve suyu ekleyin.
Orta ateşte tencerenin kapağı kapalı şekilde arada karıştırarak suyunu çekene
kadar pişirin.
7. Ocağı kapatınca tuzunu
ayarlayın. Arzuya göre ilave domates sosuyla servis yapın.
Notlar:
- Bu yemeği mevsiminde domates
sosu yerine taze domatesle de pişirebilirsiniz.
- Brüksel lahanalarını yuvarlak
kısmından hafifçe kesmek pişmesini kolaylaştırıyor. İri olanlar varsa onları
ikiye bölerek kullanabilirsiniz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder