Ne kadar şanslı bir tüketiciyim ki,
hep taze kalan ekmeği bulduğum gibi, bozulmayan süte de denk geldim. Blogu
takip edenler hatırlayacaktır, geçen sene gıda endüstrisiyle ilgili en büyük
keşfim oda ısısında 17 gün bozulmadan kalan ambalajlı tost ekmekleriydi. Belki
daha fazla da kalırdı ama ben o noktada deneyi sonlandırdım. (Yazıya bakmak
isterseniz şurada.)
Bu senenin şaşırtan gıda keşfi
ise, son kullanma tarihinin üzerinden 14 gün geçen günlük sütün, hiç bozulmadan
durduğunu öğrenmemiz.
Oğlumun okul beslenmesi için
aldığım günlük kutu sütlerin üzerindeki son kullanma tarihine hep dikkat
ederdim. Tarihine bakarak her okul günü için bir tane olacak şekilde beş kutu
günlük süt alıyordum. Normalde evde bunları tüketmeyi tercih etmiyoruz ama
okula götürmesi için daha iyi bir seçenek bulamamıştım. UHT sütten iyidir diye
düşünüyordum. Günlük sütün bozulacağını zannettiğim için de son kullanma
tarihine özellikle bakıyordum.
Geçtiğimiz günlerde bir şey almak
için buzdolabının arka tarafına uzandığımda elime bu kutu sütlerden bir tanesi
geldi. Bir şekilde unutulmuş ve orada kalmış. Son kullanma tarihine baktım,
üzerinden tam 14 gün geçmişti. Bari süt kutusunu geri dönüşüme kazandırayım
diye düşündüm. İçindeki sütü boşaltmak için kutuyu açtığımda bozuk süt kokusu
almayı bekliyordum ama gelmedi. Koku alamayınca tadına baktım, tadında en ufak
bir değişiklik yoktu. Bu sütün son kullanma tarihinin üzerinden 14 gün
geçtiğini belli edecek hiçbir şey yoktu. Bardağa koyup rahatça içebilirdiniz.
Süt firmasının internet
sitesindeki iletişim formunda durumu olduğu gibi anlattım. Beklentim bir cevap
gelmesiydi. Artık öyle bir umudum yok çünkü formu göndereli neredeyse iki ay
oldu. Gayet açık bir soruya, en ufak bir yanıt vermediler. Bir cevap gelseydi
onu da burada paylaşırdım tabi. Gelmediğine göre olayı sadece benim tarafımdan
dinlemek zorunda bırakacağım sizleri.
Son kullanma tarihi, sanırım
yasal zorunluluktan dolayı ambalajlı gıdaların üzerinde bulunması gereken bir
unsur. Ürünlerin dayanıklılık durumuna göre günlük, haftalık, hatta yıllık
kullanma süreleri belirtilebiliyor. Aslında İngilizce gıda etiketlerinde bu
konuda bir ayrım var. Çabuk bozulan gıdalar için “expiry date” ifadesi
kullanılıyor. Bu, o tarihten sonra ürünün kullanılmaması gerektiği anlamına
geliyor. Bir de “best before” ifadesi var. Bu da nispeten daha dayanıklı gıda
ürünlerinin en iyi şekilde tüketileceği son tarihi belirtiyor. Ama bu durumda
ille bir bozulma söz konusu olmayabilir. Mesela çayın üzerinde yazan tarihten
sonra da kullanabilirsiniz ama bayatlamış olur.
Söz konusu günlük süt olunca tabi
ki, son kullanma tarihini bozulma tarihi olarak yorumlamak gerekiyor. Başka
markaların günlük sütlerinde durum böyle zaten. Eve sürekli aldığımız Atatürk
Orman Çiftliğinin günlük sütü böyledir: Buzdolabında şişenin kapağı açılmadan
beklese bile son kullanma tarihinden sonra bozulur. Hem tortu oluşur, hem de bozulduğu
tadından açıkça anlaşılır. Benim günlük süt anlayışıma ve beklentime uygun süt
böyle bir şey. Son kullanma tarihinin üzerinden iki hafta geçmesine
rağmen bozulmayan bir süt nasıl günlük olarak adlandırılıyor anlamıyorum.
Bu olay bana gıda konusundaki
iddialar hakkında ne kadar dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Günlük süt, günlük olmayabiliyormuş demek ki. Sırf üzerine o ibare yazıldı
diye, onu doğru kabul edemiyorsunuz. Gıda firmaları tüketicilerin eğilimlerini
okumak konusunda gerçekten başarılı, bu noktada haklarını teslim etmek gerek.
UHT sütle ilgili tartışmalar kamuoyuna yansıdığından beri günlük süte talep
arttı. Firmalar da bu talebi karşılama peşinde ve bunda bir yanlışlık yok. Yeter
ki, günlük süt diye sattıkları şey gerçekten günlük süt olsun. Ne yazık ki
benim tecrübem bunun her zaman böyle olamayabileceğini gösteriyor.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönderme